2024'te kaç kişi ek tercih yapacak ?

Baris

New member
[color=]2024 YKS Ek Tercih Süreci: Erkek ve Kadın Adayların Perspektiflerinden Derinlemesine Bir Bakış[/color]

Herkese merhaba,

2024 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ek tercih süreci sona erdi ve sonuçlar açıklandı. Bu süreç, özellikle ilk tercihlerinde bir programa yerleşemeyen adaylar için ikinci bir şans sunuyor. Ancak, bu fırsatın değerlendirilmesi, sadece puan ve kontenjan bilgileriyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda toplumsal, ekonomik ve psikolojik faktörlerle de şekilleniyor. Geliniz, erkek ve kadın adayların bu sürece nasıl yaklaştığını, farklı bakış açılarıyla inceleyelim.

---

[color=]Erkek Adayların Perspektifi: Objektif ve Veri Odaklı Bir Yaklaşım[/color]

Erkek adaylar, genellikle ek tercih sürecini daha stratejik bir şekilde ele alıyorlar. Verilere dayalı kararlar almak, onların bu süreçteki en önemli yaklaşımı. Örneğin:

- Yerleştirme Puanı ve Tercih Yapma Oranı: 2024 YKS'ye yerleştirme puanı hesaplanan 2.755.301 adaydan 1.670.205'i tercihte bulundu ve 987.388 aday üniversitelere yerleşti. Bu, tercih yapma oranının %60,62 olduğunu gösteriyor. Erkek adaylar, bu verileri analiz ederek, hangi bölümlerin daha fazla kontenjana sahip olduğunu ve hangi bölümlerin daha düşük puanlarla alım yaptığını değerlendiriyorlar.

- Kontenjan ve Doluluk Oranları: Devlet üniversitelerinde lisans programlarına ayrılan 320.448 kontenjandan 312.996'sı dolarken, önlisans programlarında ayrılan 278.261 kontenjanın tamamı doldu. Bu da devlet üniversitelerinde %98,8'lik bir doluluk oranı sağladı. Erkek adaylar, bu tür verileri dikkate alarak, hangi üniversitelerin ve bölümlerin daha fazla kontenjana sahip olduğunu ve doluluk oranlarının ne seviyede olduğunu analiz ediyorlar.

- Boş Kalan Kontenjanlar: Rehberlik uzmanlarının verilerine göre, 2024 YKS ek tercihlerinde hukuk, psikoloji ve tıp gibi popüler bölümlerde boş kalan kontenjan sayıları dikkat çekti. Örneğin, hukuk fakültelerinde 986, psikolojide 1.202 ve tıp fakültelerinde 417 kontenjan boş kaldı. Erkek adaylar, bu boş kontenjanları değerlendirerek, hangi bölümlerin daha fazla tercih edildiğini ve hangi bölümlerde daha fazla kontenjanın boş kaldığını analiz ediyorlar.

Bu veriler ışığında, erkek adaylar, ek tercih sürecinde daha bilinçli ve stratejik tercihler yaparak, yerleşme şanslarını artırmayı hedefliyorlar.

---

[color=]Kadın Adayların Perspektifi: Duygusal ve Toplumsal Etkilerle Şekillenen Bir Yaklaşım[/color]

Kadın adaylar, ek tercih sürecini değerlendirirken, sadece puan ve kontenjan bilgilerini değil, aynı zamanda toplumsal ve duygusal faktörleri de göz önünde bulunduruyorlar. Örneğin:

- Toplumsal Beklentiler ve Baskılar: Kadın adaylar, ailelerinin ve toplumun eğitim ve kariyer beklentileriyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu durum, onların tercihlerini etkileyebiliyor ve bazen istedikleri bölüme yönelmelerini zorlaştırabiliyor.

- Duygusal Faktörler: Kadın adaylar, tercihlerini yaparken, sadece akademik başarıyı değil, aynı zamanda kişisel ilgi ve tutkularını da dikkate alıyorlar. Bu, onların daha anlamlı ve tatmin edici bir eğitim süreci geçirmelerini sağlıyor.

- Eşitsizlik ve Fırsat Eşitsizliği: Kadın adaylar, bazı bölümlerde erkek adaylara kıyasla daha düşük puanlarla yerleşebiliyorlar. Ancak, bazı bölümlerde ise kadın adayların daha yüksek puanlarla yerleşmeleri gerekebiliyor. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin eğitim alanındaki yansımalarını gösteriyor.

Bu faktörler, kadın adayların ek tercih sürecinde daha duygusal ve toplumsal etkilerle şekillenen tercihler yapmalarına neden oluyor.

---

[color=]Sonuç ve Tartışma: Erkek ve Kadın Adayların Ek Tercih Sürecindeki Farklılıkları[/color]

Erkek ve kadın adayların ek tercih sürecindeki farklı yaklaşımları, eğitim sistemindeki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin bir yansımasıdır. Erkek adaylar, daha çok objektif verilerle hareket ederken, kadın adaylar, duygusal ve toplumsal faktörleri de göz önünde bulunduruyorlar. Bu durum, eğitimde fırsat eşitsizliğinin varlığını gösteriyor.

Bu bağlamda, eğitim politikalarının, her iki cinsiyetin de eşit fırsatlara sahip olmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi önemlidir. Ayrıca, adayların bilinçli ve stratejik tercihler yapabilmeleri için rehberlik hizmetlerinin güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerektiği söylenebilir.

Sizce, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliğini azaltmak için hangi adımlar atılmalıdır? Erkek ve kadın adayların ek tercih sürecindeki farklı yaklaşımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?