Tahran eyaletinde Mahsa Amini’nin hayatını kaybetmesi daha sonrası başlayan şovlara katılan ve “isyan çıkarmak”la suçlanan epey sayıda göstericinin yargılanması devam ederken, Tahran İhtilal Mahkemesi 1 bireye idam 5 bireye de mahpus cezası verdi.
İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansında yayımlanan haberde, Yargı Erki Lideri Gulam Hüseyin Muhsini Ejei’nin talimatıyla, “protesto davalarının hızla, adalet ve hukuka dayalı ve sabırsız davranmadan soruşturulma sürecinin başladığı ve sanıkların yargılanmasına devam edildiği” açıklandı.
5 GÖSTERİCİYE DE MAHPUS CEZASI
Haberde, kimlik ayrıntıları belirtilmeksizin Tahran İhtilal Mahkemesinin göstericilerden birine idam cezası 5 göstericiye de mahpus cezası verdiği, kararlara temyiz yolunun açık olduğu aktarıldı.
İdam cezasına çarptırılan kişi, “devlet kurumunu kundaklama, kamu sistemini ve huzurunu bozma, ulusal güvenliğe karşı açık ve saklı faaliyette bulunma, kamu malına taammüden ziyan verme ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak”la suçlanıyor.
Haberde ayrıyeten İhtilal Mahkemesi’nin 5 şahsa de “milli güvenliğe karşı kabahat işlemek, kamu tertibini ve huzurunu bozmak gayesiyle açık ve kapalı faaliyette bulunmak” üzere suçlamalarla 5 yıldan 10 yıla kadar mahpus cezası verdiği kaydedildi.
İRAN’DAKİ GÖSTERİLER
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafınca “başörtüsü kurallarına uymadığı nedeni öne sürülerek” gözaltına alındıktan daha sonra kötüleşerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin, 16 Eylül’de hayatını yitirmesi ülke idaresine karşı şiddetli protestolara yol açmıştı. Yaklaşık iki aydır devam eden şovlarda fazlaca sayıda kişi ömrünü kaybetmişti.
PROTESTOCULARA İSTENEN CEZALAR
Gözaltına alınanlara ait iddianamelerin hazırlanmaya başlamasıyla bir arada ülkede göstericilere verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.
İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım Pazar günü, “gösterilerde ateşli yahut ateşsiz silahlarla insanların canına kast eden ve vefatlarına niye olan şahıslar hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren” bir bildiri yayımlanmıştı.
İran Yargı Erki Lideri Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 7 Kasım’da yaptığı açıklamada, “yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini” vurgulamıştı.
Ejei, yargı mensuplarından değerlendirmelerinde dikkatli olmalarını isteyerek “Yargı mensupları, son şovlarda asıl isyancılarla hatasız ve kandırılmış insanları ayrıştırmalı ve gerekli düzeneklerle bu bireyleri özgür bırakmalıdırlar.” demişti.
İran Meclis Başkanlığı Sözcüsü Nizamuddin Musevi ise 8 Kasım Salı günü, 227 milletvekilinin bildirisine değinerek, şunları söylemişti:
“(Bu bildiride) Batı medyasının çizdiği yanlış çerçevenin tersine, vefat cezasından bahsedilmiyor fakat insanların canını alan bireylerin ‘kısası’ vurgulanıyor. Oburlarının canına kıyanlara da ceza uygulanır. Protesto bahanesiyle insanların silahla öldürülmesi ve katledilmesi kabul edilemez.”
İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansında yayımlanan haberde, Yargı Erki Lideri Gulam Hüseyin Muhsini Ejei’nin talimatıyla, “protesto davalarının hızla, adalet ve hukuka dayalı ve sabırsız davranmadan soruşturulma sürecinin başladığı ve sanıkların yargılanmasına devam edildiği” açıklandı.
5 GÖSTERİCİYE DE MAHPUS CEZASI
Haberde, kimlik ayrıntıları belirtilmeksizin Tahran İhtilal Mahkemesinin göstericilerden birine idam cezası 5 göstericiye de mahpus cezası verdiği, kararlara temyiz yolunun açık olduğu aktarıldı.
İdam cezasına çarptırılan kişi, “devlet kurumunu kundaklama, kamu sistemini ve huzurunu bozma, ulusal güvenliğe karşı açık ve saklı faaliyette bulunma, kamu malına taammüden ziyan verme ve yeryüzünde bozgunculuk yapmak”la suçlanıyor.
Haberde ayrıyeten İhtilal Mahkemesi’nin 5 şahsa de “milli güvenliğe karşı kabahat işlemek, kamu tertibini ve huzurunu bozmak gayesiyle açık ve kapalı faaliyette bulunmak” üzere suçlamalarla 5 yıldan 10 yıla kadar mahpus cezası verdiği kaydedildi.
İRAN’DAKİ GÖSTERİLER
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafınca “başörtüsü kurallarına uymadığı nedeni öne sürülerek” gözaltına alındıktan daha sonra kötüleşerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin, 16 Eylül’de hayatını yitirmesi ülke idaresine karşı şiddetli protestolara yol açmıştı. Yaklaşık iki aydır devam eden şovlarda fazlaca sayıda kişi ömrünü kaybetmişti.
PROTESTOCULARA İSTENEN CEZALAR
Gözaltına alınanlara ait iddianamelerin hazırlanmaya başlamasıyla bir arada ülkede göstericilere verilecek cezalar da tartışma konusu oldu.
İran Meclisindeki 227 milletvekilinin imzasıyla 6 Kasım Pazar günü, “gösterilerde ateşli yahut ateşsiz silahlarla insanların canına kast eden ve vefatlarına niye olan şahıslar hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren” bir bildiri yayımlanmıştı.
İran Yargı Erki Lideri Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, 7 Kasım’da yaptığı açıklamada, “yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini” vurgulamıştı.
Ejei, yargı mensuplarından değerlendirmelerinde dikkatli olmalarını isteyerek “Yargı mensupları, son şovlarda asıl isyancılarla hatasız ve kandırılmış insanları ayrıştırmalı ve gerekli düzeneklerle bu bireyleri özgür bırakmalıdırlar.” demişti.
İran Meclis Başkanlığı Sözcüsü Nizamuddin Musevi ise 8 Kasım Salı günü, 227 milletvekilinin bildirisine değinerek, şunları söylemişti:
“(Bu bildiride) Batı medyasının çizdiği yanlış çerçevenin tersine, vefat cezasından bahsedilmiyor fakat insanların canını alan bireylerin ‘kısası’ vurgulanıyor. Oburlarının canına kıyanlara da ceza uygulanır. Protesto bahanesiyle insanların silahla öldürülmesi ve katledilmesi kabul edilemez.”