İçişleri Bakanlığı binası önünde toplanan göstericiler, göçmen ve mülteciler lehine slogan attı.
Bakanlığı planı durdurmaya çağıran göstericiler, “tehlikeden kaçmak hataysa maddede sorun vardır”, “hepimiz biriz” ve “sınırları kaldırın” yazılı dövizler taşıdı.
AA muhabirine konuşan bir gösterici, “Hükümetin önerdiği şey, tam bir rezalet, insanlık dışı, acımasız ve insan kaçakçılarına bir ikram. Zira onlar, bunu yalnızca bir iş fırsatı olarak bakılırsacek. İngiltere’deki birçok Yahudi, mültecilerin çocukları. Ben de bir mültecinin torunuyum. Bu ülke bizi samimiyetle karşıladı. Biz de gelecek jenerasyonları baskıdan kaçarken samimiyetle karşılamayız.” sözünü kullandı.
“DEVLET KENDİ SİYASETLERİYLE ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜYOR”
Gösterici, planın sistemsiz göçmen ve sığınmacıların İngiltere’ye gelmesini önleyemeyeceğini tabir ederek, “Çünkü bunlar, aslına bakarsan hayatlarını riske atan beşerler. Beşerler dehşetli şartlardan kaçıyor, hiç bir şey onları durduramaz. Yapmamız gereken; insanların intihar botlarıyla değil denizaşırı iltica müracaatında bulunabilecekleri ve buraya inançlı biçimde gelebilecekleri mantıklı sisteme sahip olmak. Devlet, kendi siyasetleriyle çocukları öldürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Öbür bir aksiyoncu de planın, “kesinlikle iğrenç” olduğunu belirterek, “Maliyeti hayli. Burada insanlara yardım etmekten daha da kıymetli. Büsbütün ideolojik.” dedi.
Planın Başbakan Boris Johnson’ın Kovid-19 kısıtlamalarını ihlal etmekten ceza aldığı için “başının belaya girdiği gerçeğini örtbas etmek için ortaya atıldığını” savunan aksiyoncu, şunları söylemiş oldu:
“Bu yüzden bugün duyuruyorlar. Bunu hayata geçirirlerse acı çekecek mülteciler olacak. Boğularak ölmek onları vazgeçirmiyorsa bu (plan) onları niye vazgeçirsin? Katiyetle saçma. İnsanların Manş Denizi’nden küçük teknelerle geçmelerinin sebebi, buraya gelmenin yasal yollarının kapatılmış olması. Yasal yolları bir daha açılırsa beşerler yasal olarak gelip burada süreçlerini yapmaktan keyifli olacaklardır.”
Polisin güvenlik tedbiri aldığı şov, sonrasındasında bitmiş oldu.
PLANA REAKSİYON
Johnson, bugünden itibaren İngiltere’ye yasa dışı yollarla girenler ve 1 Ocak’tan bu yana yasa dışı giriş yapan her insanın Ruanda’ya gönderileceği ve oraya yerleştirileceğini açıklamıştı.
Plana, muhalefetin yanı sıra sivil toplum kuruluşları reaksiyon göstermişti.
Londra merkezli Memleketler arası Af Örgütünün İngiltere Mülteci ve Göçmen Hakları Yöneticisi Steve Valdez-Symonds, yaptığı açıklamada, sığınma süreçleri için insanları öteki bir ülkeye göndermenin “sorumsuzluğun doruğu” olduğunu, hükümetin ise şu anda iltica mevzularında “insanlıktan ve gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu” gösterdiğini belirtmişti.
Ana muhalefetteki Personel Partisi’nin başkanı Keir Starmer da Johnson’ın yeni göçmen planıyla, Kovid-19 kurallarını ihlal ettiği nedeni öne sürülerek aldığı para cezasının akabinde dikkatleri üzerinden diğer istikamete dağıtmaya çalıştığını öne sürerek, kelam konusu planı “işe yaramaz” ve “insafsız” olarak nitelendirmişti.
KAYNAK: AA
Bakanlığı planı durdurmaya çağıran göstericiler, “tehlikeden kaçmak hataysa maddede sorun vardır”, “hepimiz biriz” ve “sınırları kaldırın” yazılı dövizler taşıdı.
AA muhabirine konuşan bir gösterici, “Hükümetin önerdiği şey, tam bir rezalet, insanlık dışı, acımasız ve insan kaçakçılarına bir ikram. Zira onlar, bunu yalnızca bir iş fırsatı olarak bakılırsacek. İngiltere’deki birçok Yahudi, mültecilerin çocukları. Ben de bir mültecinin torunuyum. Bu ülke bizi samimiyetle karşıladı. Biz de gelecek jenerasyonları baskıdan kaçarken samimiyetle karşılamayız.” sözünü kullandı.
“DEVLET KENDİ SİYASETLERİYLE ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜYOR”
Gösterici, planın sistemsiz göçmen ve sığınmacıların İngiltere’ye gelmesini önleyemeyeceğini tabir ederek, “Çünkü bunlar, aslına bakarsan hayatlarını riske atan beşerler. Beşerler dehşetli şartlardan kaçıyor, hiç bir şey onları durduramaz. Yapmamız gereken; insanların intihar botlarıyla değil denizaşırı iltica müracaatında bulunabilecekleri ve buraya inançlı biçimde gelebilecekleri mantıklı sisteme sahip olmak. Devlet, kendi siyasetleriyle çocukları öldürüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Öbür bir aksiyoncu de planın, “kesinlikle iğrenç” olduğunu belirterek, “Maliyeti hayli. Burada insanlara yardım etmekten daha da kıymetli. Büsbütün ideolojik.” dedi.
Planın Başbakan Boris Johnson’ın Kovid-19 kısıtlamalarını ihlal etmekten ceza aldığı için “başının belaya girdiği gerçeğini örtbas etmek için ortaya atıldığını” savunan aksiyoncu, şunları söylemiş oldu:
“Bu yüzden bugün duyuruyorlar. Bunu hayata geçirirlerse acı çekecek mülteciler olacak. Boğularak ölmek onları vazgeçirmiyorsa bu (plan) onları niye vazgeçirsin? Katiyetle saçma. İnsanların Manş Denizi’nden küçük teknelerle geçmelerinin sebebi, buraya gelmenin yasal yollarının kapatılmış olması. Yasal yolları bir daha açılırsa beşerler yasal olarak gelip burada süreçlerini yapmaktan keyifli olacaklardır.”
Polisin güvenlik tedbiri aldığı şov, sonrasındasında bitmiş oldu.
PLANA REAKSİYON
Johnson, bugünden itibaren İngiltere’ye yasa dışı yollarla girenler ve 1 Ocak’tan bu yana yasa dışı giriş yapan her insanın Ruanda’ya gönderileceği ve oraya yerleştirileceğini açıklamıştı.
Plana, muhalefetin yanı sıra sivil toplum kuruluşları reaksiyon göstermişti.
Londra merkezli Memleketler arası Af Örgütünün İngiltere Mülteci ve Göçmen Hakları Yöneticisi Steve Valdez-Symonds, yaptığı açıklamada, sığınma süreçleri için insanları öteki bir ülkeye göndermenin “sorumsuzluğun doruğu” olduğunu, hükümetin ise şu anda iltica mevzularında “insanlıktan ve gerçeklikten ne kadar uzak olduğunu” gösterdiğini belirtmişti.
Ana muhalefetteki Personel Partisi’nin başkanı Keir Starmer da Johnson’ın yeni göçmen planıyla, Kovid-19 kurallarını ihlal ettiği nedeni öne sürülerek aldığı para cezasının akabinde dikkatleri üzerinden diğer istikamete dağıtmaya çalıştığını öne sürerek, kelam konusu planı “işe yaramaz” ve “insafsız” olarak nitelendirmişti.
KAYNAK: AA