Konya Gezi Rehberi | Gezilecek Yerler | Otel Tavsiyeler

Bakec

Member
Ne yalan söyleyeyim, Konya’yı Konya’ya gidene kadar asla cazip bir kent olarak görmezdim.
Ne açıdan?
Şehircilik ve sürdürülebilir yaşam açısından…
Birazcık özensiz ve kendi içinde yaşamını idame ettiren bir şehir imajı vardı kent algımda.
Ne var ki, bir buçuk günlük kent turum bu algımı epeyce değiştirdi.
En azından ilk bakışta. İçinde yaşamadan kati tanılar koymak elbet yanlış olur…


Sonradan öğrendiğime gore İslam İşbirliği Teşkilatı tarafınca 2016 İslam Dünyası Gezim Başkenti seçilen Konya, Dünya Belediyeler Birliği olarak malum Birleşmiş Metropoller ve Mahalli Yönetimler Birliği tarafınca da “Dünya Pilot Kültür Şehri” seçilmiş.
Belediyenin internet sayfasında okuduğuma nazaran de şehrin kalabalık meydanları ile belediyeye ilişkin toplu kullanım alanlarında parasız şarj ve kablosuz web hizmeti verilmeye başlanmış.
Oldukça daha metropol şehirlerde yaşamış biri olarak bulamadığım hizmetlerin burada bulunduğunu duymak birazcık şaşırttı, birazcık da sevindirdi açıkçası. Benim son olarak bu uygulamayı gördüğüm kent New York’tu zira.
Bunlar daha sonradan edindiğim bilgiler doğal olarak. Benim algımı değiştiren kısımlar gözümle gördüğüm kent içi duble yollar, tertipli zemin döşemeleri, çukuru olmayan asfalt yollar, geniş kaldırımları ve şehrin içinden geçen tramvayı oldu. Üstelik ülkenin en geniş yüzölçümü olmasının verdiği pozitif yanları da kullanarak şehri dikey değil yatay olarak genişletmişler. Doğrusu bazı istisnai yapıları saymazsak…
Konut alanları olarak da Meram kısmı bana Atina’nın arka mahallelerini anımsattı. Bahçeli azca kattan oluşan ve geniş binaların dar sayılmayacak uzun cadde ve kaldırımların yanlarında konumlanması ve gene zemin döşemelerinin muntazam olması ve yol süresince sıkça ağaçların olması sakin bir yaşam alanı oluşturmuş.
Trafik kurallarının da fazlaca sıkı olması ve mobesenin caydırıcılığı şehirde sakin bir trafik akışını da elde etmiş benzer biçimde geldi.
Bunun haricinde, şehrin girişinde Konya Büyükşehir Belediyesi ile TÜBİTAK işbirliğindeki Bilim Merkezi de gene şehre girince ilgiyi üzerine çekmekte.
Gezinsel olarak değinebileceğim yalnızca iki nokta oldu, birisi -tabi ki- Mevlana Müzesi, diğeri ise yörenin meşhur lezzeti “etli ekmek”.