Rusya’nın Ukrayna’ya atakları devam ederken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, iki ülke içindeki son duruma ait yeni açıklamalarda bulundu.
Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sunduğu kaideleri hatırlatarak, “bahsetmiş olduğum konularda kapsamlı evrakların imzalanmasıyla operasyonlarımız sona erebilir. Biz her vakit her türlü meseleye karşı diplomatik tahlilden yana olduk, Zelenskiy müzakere önerdiği vakit Liderimiz kabul etti, müzakereler devam ediyor. Ukrayna delegasyonu evvel müzakerelere müzakere olsun diye başlasa da ondan sonrasında muhakkak bir diyalog gelişti. Lakin birilerinin, büyük bir ihtimalle ABD’lilerin, Ukrayna delegasyonunun daima olarak elinden tuttuğu ve bana nazaran muhakkak taban seviyede olan taleplerimizi kabul etmelerine müsaade vermediği hissi var. Ama her şeye karşın süreç devam ediyor” sözlerini kullandı.
BATI GÜVENİLMEZ BİR GARANTÖR
Batı ile alakalarına ve batılı ülkelerin Ukrayna konusundaki tutumuna değinen Lavrov, “Muhtemelen, bu biçimde Batılı meslektaşlarımızın vicdan kalıntılarına epey fazla güvendik. Sonuçta, Normandiya formatı Fransızların inisiyatifiyle oluşturuldu. Rusların orada olağan bir biçimde yaşaması ve Batı’nın durumu olağanlaştırmak için her şeyi yapacağına dair teminat verdiler. Batı bu krizin tahlilinde güvenilmez bir garantör. Zira Rus aksisi takviyelerine devam ediyorlar. Ukrayna ile ilgili durumdan, yaptırımlar durumdan soyutlansak bile Batı’nın davranışları, hem ana para ünitelerinin üretildiği dünyanın bir kesimi olarak, hem iktisatta ortak olarak, birebir vakitte altın rezervlerinin depolanabileceği ülke olarak güvenilmez olduğunu doğruluyor” diye konuştu.
ÖBÜR SEÇENEĞİMİZ YOKTU
Kendilerinin sunduğu güvenlik garantileri ile ilgili tekliflerinin batılılar tarafınca dikkate alınmadığını ve Ukrayna konusunda operasyonlardan öteki seçeneklerinin kalmadığını savunan Lavrov, “Biz güvenlik garantileri konusunda tekliflerimizi ilettik. Batı ise Ukrayna ve NATO bahislerinde görüşmeyi reddetti. Bu şartlarda, Donbass’ta çatışmaya hazır olarak bombardımanlar başladığında Ukrayna’daki Rus halkını korumak için öbür seçeneğimiz yoktu. Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’ni tanıdık, onlarla karşılıklı yardım mutabakatı imzaladık ve Devlet Lideri, taleplerine cevap olarak özel askeri operasyon buyruğu verdi. Hazırlanan ve özel operasyon yardımıyla önlenebilen Donbass’ı ele geçirmeye yönelik planlarla ilgili en berbat kaygılarımızın nasıl doğrulandığını bildiğinizden, ayrıyeten Pentagon’un Ukrayna’nın birfazlaca kentinde yürüttüğü hayli tehlikeli askeri biyolojik programın varlığını gösteren gerçeklerin ortaya çıktığını bildiğinizden eminim. Batı’nın Rusya aksisi projesini bozmayı başardık” biçiminde konuştu.
UKRAYNA İDARESİNİ CİDDİYE ALMAK SIKINTI
Ukrayna Devlet Lideri Vladimir Zelenskiy’nin, Yahudi asıllı olduğunu ama Nazi yanlısı kararlar aldığını savunan Lavrov, “Başkan Zelenskiy, Yahudi asıllıyken nasıl Nazi olabildiğini açıklarken ve bunu tam Ukrayna’nın Büyük Vatanseverlik Savaşı kahramanlarının anıtlarının korunmasına ait muahededen meydan okurcasına çekildiği günlerde söylerken ve bahsetmiş olduğum eğilimleri şahsi olarak korurken, bunu fazlaca üzülerek, büyük bir utançla karşılıyorum. Ukrayna idaresinin siyasetini ciddiye almam sahiden güç. Tıpkı biçimde, devlet başkanlığı yetkilerinin birinci etabında, tiyatroda oynarken ve dizi çekerken bile Rus lisanının rastgele bir biçimde ziyan nazaranbileceğinin aklının ucundan bile geçmediğine dair teminat veriyordu. Buyurun, hayat kimin kelamının ne kadar pahalı olduğunu kanıtlıyor” dedi.
PUTİN’İN BİRİNCİ YILLARINDA BATI İLE BAĞLARA AÇIKTIK
Rusya’nın Batı ile alakalarına değinirken Rusya başkanı Vladimir Putin’in birinci senelerındaki yaklaşımlarını da hatırlatan Lavrov, “Putin’in idaresinin başlarından, yani 2000’lerin başından itibaren Batı’ya karşı açıktık. Hatta Liderimizin müttefikliğe yakın olarak tanımladığı formlarda dahi işbirliği yapmaya hazırdık. Ne yazık ki bu işe yaramadı. Batılı ülkeler de dahil olmak üzere, tüm ülkelerle işbirliğine elbette açık olmaya devam ediyoruz. Gerçi Batı’nın bu türlü davrandığı şartlarda biz rastgele bir teşebbüste bulunmak niyetinde değiliz, kendilerinin içine girdikleri çıkmazdan nasıl çıkacaklar bakalım” sözlerini kullandı.
DİKKAT ÇEKEN TÜRKİYE AÇIKLAMASI
ABD’nin, Rusya tersi siyasetlerine değinirken Rusya ile diyaloğu olan birfazlaca ülkenin de tehdit edildiğine de dikkat çeken Lavrov, “Biroldukça ülke memleketler arası haller niçiniyle dolardan nasıl uzaklaşacağını düşünmeye başladı bile. Zira bugün oldu yarın diğerine da olabilir. Onlar (ABD), dünyanın dört bir yanına diplomatlarını gönderiyor. Kendi diplomatlarına bulundukları ülkelerin diplomatlarına Rusya ile ilgilerini kesmesi taleplerini iletiyorlar. Aksi takdirde yaptırımlarla tehdit ediyorlar. Bu tıp çalışmalar küçük ülkelerde yürütülürken, fakat bu tıp ültimatomlar ve talepler Çin, Hindistan, Mısır, Türkiye’ye yöneltildiğinde bu ABD’li meslektaşlarımızın gerçeklik hissini kaybetmesi yahut muhteşem paha kompleksidir. Bu halleri aslına bakarsan tüm normları aşıyor” dedi.
Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı sunduğu kaideleri hatırlatarak, “bahsetmiş olduğum konularda kapsamlı evrakların imzalanmasıyla operasyonlarımız sona erebilir. Biz her vakit her türlü meseleye karşı diplomatik tahlilden yana olduk, Zelenskiy müzakere önerdiği vakit Liderimiz kabul etti, müzakereler devam ediyor. Ukrayna delegasyonu evvel müzakerelere müzakere olsun diye başlasa da ondan sonrasında muhakkak bir diyalog gelişti. Lakin birilerinin, büyük bir ihtimalle ABD’lilerin, Ukrayna delegasyonunun daima olarak elinden tuttuğu ve bana nazaran muhakkak taban seviyede olan taleplerimizi kabul etmelerine müsaade vermediği hissi var. Ama her şeye karşın süreç devam ediyor” sözlerini kullandı.
BATI GÜVENİLMEZ BİR GARANTÖR
Batı ile alakalarına ve batılı ülkelerin Ukrayna konusundaki tutumuna değinen Lavrov, “Muhtemelen, bu biçimde Batılı meslektaşlarımızın vicdan kalıntılarına epey fazla güvendik. Sonuçta, Normandiya formatı Fransızların inisiyatifiyle oluşturuldu. Rusların orada olağan bir biçimde yaşaması ve Batı’nın durumu olağanlaştırmak için her şeyi yapacağına dair teminat verdiler. Batı bu krizin tahlilinde güvenilmez bir garantör. Zira Rus aksisi takviyelerine devam ediyorlar. Ukrayna ile ilgili durumdan, yaptırımlar durumdan soyutlansak bile Batı’nın davranışları, hem ana para ünitelerinin üretildiği dünyanın bir kesimi olarak, hem iktisatta ortak olarak, birebir vakitte altın rezervlerinin depolanabileceği ülke olarak güvenilmez olduğunu doğruluyor” diye konuştu.
ÖBÜR SEÇENEĞİMİZ YOKTU
Kendilerinin sunduğu güvenlik garantileri ile ilgili tekliflerinin batılılar tarafınca dikkate alınmadığını ve Ukrayna konusunda operasyonlardan öteki seçeneklerinin kalmadığını savunan Lavrov, “Biz güvenlik garantileri konusunda tekliflerimizi ilettik. Batı ise Ukrayna ve NATO bahislerinde görüşmeyi reddetti. Bu şartlarda, Donbass’ta çatışmaya hazır olarak bombardımanlar başladığında Ukrayna’daki Rus halkını korumak için öbür seçeneğimiz yoktu. Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’ni tanıdık, onlarla karşılıklı yardım mutabakatı imzaladık ve Devlet Lideri, taleplerine cevap olarak özel askeri operasyon buyruğu verdi. Hazırlanan ve özel operasyon yardımıyla önlenebilen Donbass’ı ele geçirmeye yönelik planlarla ilgili en berbat kaygılarımızın nasıl doğrulandığını bildiğinizden, ayrıyeten Pentagon’un Ukrayna’nın birfazlaca kentinde yürüttüğü hayli tehlikeli askeri biyolojik programın varlığını gösteren gerçeklerin ortaya çıktığını bildiğinizden eminim. Batı’nın Rusya aksisi projesini bozmayı başardık” biçiminde konuştu.
UKRAYNA İDARESİNİ CİDDİYE ALMAK SIKINTI
Ukrayna Devlet Lideri Vladimir Zelenskiy’nin, Yahudi asıllı olduğunu ama Nazi yanlısı kararlar aldığını savunan Lavrov, “Başkan Zelenskiy, Yahudi asıllıyken nasıl Nazi olabildiğini açıklarken ve bunu tam Ukrayna’nın Büyük Vatanseverlik Savaşı kahramanlarının anıtlarının korunmasına ait muahededen meydan okurcasına çekildiği günlerde söylerken ve bahsetmiş olduğum eğilimleri şahsi olarak korurken, bunu fazlaca üzülerek, büyük bir utançla karşılıyorum. Ukrayna idaresinin siyasetini ciddiye almam sahiden güç. Tıpkı biçimde, devlet başkanlığı yetkilerinin birinci etabında, tiyatroda oynarken ve dizi çekerken bile Rus lisanının rastgele bir biçimde ziyan nazaranbileceğinin aklının ucundan bile geçmediğine dair teminat veriyordu. Buyurun, hayat kimin kelamının ne kadar pahalı olduğunu kanıtlıyor” dedi.
PUTİN’İN BİRİNCİ YILLARINDA BATI İLE BAĞLARA AÇIKTIK
Rusya’nın Batı ile alakalarına değinirken Rusya başkanı Vladimir Putin’in birinci senelerındaki yaklaşımlarını da hatırlatan Lavrov, “Putin’in idaresinin başlarından, yani 2000’lerin başından itibaren Batı’ya karşı açıktık. Hatta Liderimizin müttefikliğe yakın olarak tanımladığı formlarda dahi işbirliği yapmaya hazırdık. Ne yazık ki bu işe yaramadı. Batılı ülkeler de dahil olmak üzere, tüm ülkelerle işbirliğine elbette açık olmaya devam ediyoruz. Gerçi Batı’nın bu türlü davrandığı şartlarda biz rastgele bir teşebbüste bulunmak niyetinde değiliz, kendilerinin içine girdikleri çıkmazdan nasıl çıkacaklar bakalım” sözlerini kullandı.
DİKKAT ÇEKEN TÜRKİYE AÇIKLAMASI
ABD’nin, Rusya tersi siyasetlerine değinirken Rusya ile diyaloğu olan birfazlaca ülkenin de tehdit edildiğine de dikkat çeken Lavrov, “Biroldukça ülke memleketler arası haller niçiniyle dolardan nasıl uzaklaşacağını düşünmeye başladı bile. Zira bugün oldu yarın diğerine da olabilir. Onlar (ABD), dünyanın dört bir yanına diplomatlarını gönderiyor. Kendi diplomatlarına bulundukları ülkelerin diplomatlarına Rusya ile ilgilerini kesmesi taleplerini iletiyorlar. Aksi takdirde yaptırımlarla tehdit ediyorlar. Bu tıp çalışmalar küçük ülkelerde yürütülürken, fakat bu tıp ültimatomlar ve talepler Çin, Hindistan, Mısır, Türkiye’ye yöneltildiğinde bu ABD’li meslektaşlarımızın gerçeklik hissini kaybetmesi yahut muhteşem paha kompleksidir. Bu halleri aslına bakarsan tüm normları aşıyor” dedi.