Çin ve Asya’nın en büyük metropolü pozisyonundaki kentte yaşayan 26 milyonu aşkın insan, sokağa çıkma yasağı ve tecritle karşı karşıya.
Çok katlı yolları ve gökdelen ormanlarıyla bilinen Şanghay’da cadde ve sokaklarda kolluk güçleri ile sıhhat bakılırsavlileri haricinde kimseye rastlanmıyor. Çin’in en büyük kent ekonomilerinden olup dünyadaki biroldukca ülkeden daha büyük iktisada sahip dev metropol, ülkenin en kozmopolit kentlerinden.
Ağır yabancı nüfus ve eğitimli beyaz yakalı Çinlilere konut sahipliği yapan kentte, dünya sıralamasındaki boyutlarıyla yüzlerce gökdelen, hayalet çelik ve beton yığınlarına dönmüş durumda.
Sokaklarda araç ve insan uğultuları yerini trafik ışıklarının ihtar sesleri ile devriyelerin ellerindeki megafonlarda sokaklarda yürürken yaptığı mekanik sesli “Evinize girin” anonsuna bırakmış durumda. Tarihi ve çağdaş dokuyu bir ortada barındıran kent, bomboş sokak ve gökdelenleri ile distopik bir dehşet sineması setini andırıyor.
2021’de dünyadaki salgın şartlarına karşın 680,27 milyar ABD doları gayrisafi yurt içi hasılası olan Şanghay’da halk, alım gücüne karşın temel besin gereçlerine erişimde sorun yaşıyor.
Kentte 28 Mart’ta ilan edilen kapanmanın kademeli gevşetileceğinin açıklanmasına karşın sokağa çıkma yasağı, kentin büyük kısmında devam ediyor.
Kapanmada hiç bir market ya da günlük muhtaçlık gereci tedarik eden yerin açık olmaması, kent sakinlerini artık kızdırmış durumda. Ani gelen kapanma sonucuyla milyonlarca kişi konutlarında kâfi stoku bulunmadan meçhul bekleyiş ortasında. Lokal idare, muhtaçlıkları karşılayacağını söylese de kentin iki yakadan oluşan dev yapısı ve kalabalık nüfusu tedarik zincirlerinde aksamalara sebep oluyor.
Mahallî halktan AA’ya konuşanlar, aşikâr gün ya da saatlerde toplu test için dışarı çağrıldıklarını, sırayla test verip ikametlerine gönderildiklerini anlatıyor.
Meskenlerinden çağrılmadan çıkmaya korkan halk, “büyük beyazlar” dedikleri hazmat kıyafetli (koruyucu tulum) polislerce alıkonularak toplu karantina merkezlerine gdolayılmekten tasa ediyor.
Kapanma önlemlerinin uzaması, besin, ilaç ve muhtaçlık gereçlerinin tedarikinde, sıhhat ve bakım hizmetlerinin sağlanmasında badireler artıyor.
Bir kent sakini, kentte yalnızca kuryeler aracılığıyla temel besine eriştiklerini ve kuryelerin fahiş fiyatlar talep ettiğini anlattı. Yalnızca büyük besin toptancıların açık olduğu kentte, çevrim içi sipariş metoduyla eser alınabiliyor fakat kimi besin paketlerinden çıkan eserler, fiyat/performans olarak epey yetersiz ve fahiş bulunuyor.
Toplumsal medyaya yansıyan epey sayıda imaj ve paylaşım, kent sakinlerinin karantina önlemlerine yönelik ferdî ve toplu reaksiyonlarına tanıklık ediyor. Bu reaksiyonlardan kimileri Çin’in “dijital Çin seddini” aşarak hem ülke içi hem milletlerarası toplumsal medyada süratle yayılıyor.
Apartmanları karantina merkezine dönüştürülen vatandaşların yansısı
Çin’de dün Şanghay’ın Pudong Bölgesi’nde apartmanlarının karantina merkezine dönüştürülmesini protesto eden vatandaşlara polisin müdahalesine ait imgeler toplumsal medyaya yansıdı.
İmgelerde, Cangciang Memleketler arası apartman kompleksinde yaşayan vatandaşlar ile hazmat tulumlu polisler içinde arbede yaşandığı gözlendi.
Etraftakiler tarafınca paylaşılan epeyce sayıda görüntü ve fotoğrafta, polislerin dağıtmaya çalıştığı vatandaşları tartakladığı, yerlerde sürükleyerek gözaltına aldığı görüldü. Görüntülerden birinde ise çaresiz bir vatandaşın, polis pürüzünün önünde diz çökerek ağladığı kayda geçti.
Olaya ilişkin imajlardan birinde, bir minibüsün ortasında gözaltına alınan bayana, polis memurunun, “Bu düzensizliğin niçini polis değil milletlerarası durum. Şayet sorun çıkarırsanız ülkemizin, Çin’in hiç umudu kalmayacak. ABD ile savaşmak üzereyiz, anlamıyor musunuz, niye bu biçimde davranıyorsunuz?” dediği duyuldu.
Toplumsal medyada imajları yayıp yansılarını bildirileriyle gösteren insanların, internetteki otomatik sansürden kaçınmak için olaya ilişkin fotoğrafların ve görüntülerin kapak fotoğraflarına kırmızı çizgiler ekleyerek paylaşmaları dikkati çekti.
Karantina korkusu
Çinli sıhhat yetkilileri, Kovid-19 testi olumlu çıkan herkesi, hastalık belirtisi olmasa da merkezi karantinaya alıyor.
Şanghay’da 3 günde bir yapılan toplu testlerde müspet çıkanlar, kongre merkezi, stant salonu ve apartman komplekslerinin ortak alanlarında kurulan, prefabrik bölmelerle ayrılmış tecrit bölmelerinde tutuluyor.
Toplumsal medyada, merkezlerin ve tecrit hücrelerinin derbeder halini gösteren paylaşımlar niçiniyle kent sakinleri hastalıktan epey karantinaya alınma korkusu yaşıyor.
Hayvan kıskacıyla zapt edilen adam
Karantinada olmayanlar da sokağa çıkma yasakları niçiniyle temel gereksinimlerini karşılamakta zorlanıyor.
Toplumsal medyada besin bulamadığı için karantina bölgelerini terk etmeye çalışan, sıhhat ve güvenlik nazaranvlileriyle tartışan, küçük çaplı toplu protestolarda bulunanların imgelerine de sık rastlanıyor. Bu olaylardan birinde, yiyecek bulmak için karantina bölgesini terk etmeye çalışan bir adamın bakılırsavlilerce başıboş hayvanları yakalamak için kullanılan kıskaçlı sopalarla zapt edilmesi reaksiyonla karşılandı.
Toplumsal medyadaki bir diğer görüntüde da Songciang ilçesinin Cuitin bölgesinde bir apartman kompleksinin önündeki vatandaşların, “ihtiyaçlarımızı verin” diye slogan attığı görüldü.
Çokça paylaşılan bir başka görüntüde, sokakta telefonla konuşurken öfkeyle bağıran bir kişi, süpermarketlerde yiyecek kalmadığını, anne ve babasının Şuhui ilçesinde 2 aydır karantinada olduğunu, bakıma muhtaç babaannesinin tek başına kaldığını belirterek “İnsanları vefata sürüklüyorsunuz.” kelamlarıyla yansısını gösterdi.
Hasta olduğu anlaşılan yaşlı babasını mahallî hükümetin mahalle ünitesinin önüne yatıran bir kişi de paylaştığı görüntüde, hastayı ambulansla götürmeyi denediklerini lakin hiç bir hastanenin kabul etmediğini lisana getirerek “İnsanlık nerede?” diye yakındı.
Ebeveynlerinden ayrılan çocuklar
Sıhhat yetkililerinin, Kovid-19 testi olumlu çıkan küçük çocukların ebeveynlerinden başka karantinaya alınmasını öngoren uygulaması da kent sakinlerinin yansısına yol açıyor.
11 yaşından küçük çocukların hastalık belirtisi göstermese de hastanede nezaret altında tutulmasını önbakılırsan düzenleme, toplumda rahatsızlık uyandırdı. O denli ki; ABD Dışişleri Bakanlığı, Şanghay Başkonsolosluğundaki acil misyonu olmayan tüm çalışana aileleriyle kenti terk etme talimatı verdiğinde, “keyfi biçimde uygulanan mahallî salgınla gayret önlemleri niçiniyle” ailelerin çocuklarından ayrılabileceğine dikkati çekmişti.
Ebeveynlerinin eşlik etmediği bir küme çocuğun, hastanede birebir çocuk karyolasına konulduğunu gösteren manzaralar de tenkitlere sebep oldu.
İsmini vermek istemeyen Çin vatandaşı Tong, uygulamanın yanlış olduğunu vurguladı. 6 yaşında kız babası Tong, çocukların alındığını haberlerden duyduklarını belirterek “Çocukları ebeveynlerinden ayırmak kusurluydu, bunu daha sonradan anladılar. Çocuklar, özel ilgiliye en gereksinim duydukları vakitte ebeveynlerinden ayrılmamalı.” sözlerini kullandı.
Tong, yetkililerin, reaksiyonlar üzerine uygulamayı değiştirmeye karar verdiğini artık ebeveynlerin karantinadaki çocuklarına eşlik etmesine müsaade vereceğini kaydetti.
“Salgınla çabada Çin’in şartları farklı”
Tüm aksiliklere rağmen merkezi hükümetin salgınla uğraş idaresi, hayli sayıda kişi tarafınca da destekleniyor.
Tong ve eşi Şia, dünyada epey sayıda ülkenin salgınla uğraş önlemlerini sonlandırması ve virüsle yaşama halini kabul etmesine ait, Çin’in nüfusunun büyüklüğü ve sıhhat sisteminin imkanları bakımından farkı şartlara tabi olduğu, bu yüzden bu biçimde bir stratejiyi benimsemesinin akılcı olmayabileceğini söz etti.
Çin’in nüfus büyüklüğünün büyük ölçekli bir yayılma durumunda epey sayıda can kaybına yol açacağının altını çizen Tong, “ABD’de Kovid-19 salgını niçiniyle şu ana dek 1 milyondan fazla kişi hayatını kaybetti. Çin’in nüfusu ABD’nin neredeyse 5 katı. Bu, virüsün 5 milyon kişinin ömrüne mal olabileceği manasına geliyor.” dedi.
Çin’in tıbbi imkanlarının gelişmiş bir ülke kadar ileri olmadığına, büyük kentler haricinde nitelikli hastanelerin bulunmadığına işaret eden Şia da “Kapanma önlemleri; ömrümü, işimi etkiliyor olabilir lakin şayet yaşlı beşerler hayatlarını kaybetmeye başlarsa buna tahammül edemem. ötürüsıyla hükümetin stratejisini destekliyorum.” diye konuştu.
Omicron, “sıfır vaka” stratejisi için sınamaya dönüştü
Bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının ortaya çıkardığı tablo, Çin’in Kovid-19’a karşı “sıfır vaka” stratejisi için sınamaya dönüştü.
Öbür ülkeler, Kovid-19’a karşı salgın muhafaza önlemlerini büyük ölçüde kaldırıp olağanlaşmaya giderken Çin’in gayret stratejisini vakit ortasında nasıl uyarlayacağı, belirsizliğini koruyor.
Devlet Lideri Şi Cinping, evvelki gün Haynan Adası’na yaptığı yurt seyahatindeki açıklamasında, “salgın tedbire ve denetim önlemlerinin gevşetilemeyeceği” bildirisini verdi.
KAYNAK: AA
Çok katlı yolları ve gökdelen ormanlarıyla bilinen Şanghay’da cadde ve sokaklarda kolluk güçleri ile sıhhat bakılırsavlileri haricinde kimseye rastlanmıyor. Çin’in en büyük kent ekonomilerinden olup dünyadaki biroldukca ülkeden daha büyük iktisada sahip dev metropol, ülkenin en kozmopolit kentlerinden.
Ağır yabancı nüfus ve eğitimli beyaz yakalı Çinlilere konut sahipliği yapan kentte, dünya sıralamasındaki boyutlarıyla yüzlerce gökdelen, hayalet çelik ve beton yığınlarına dönmüş durumda.
Sokaklarda araç ve insan uğultuları yerini trafik ışıklarının ihtar sesleri ile devriyelerin ellerindeki megafonlarda sokaklarda yürürken yaptığı mekanik sesli “Evinize girin” anonsuna bırakmış durumda. Tarihi ve çağdaş dokuyu bir ortada barındıran kent, bomboş sokak ve gökdelenleri ile distopik bir dehşet sineması setini andırıyor.
2021’de dünyadaki salgın şartlarına karşın 680,27 milyar ABD doları gayrisafi yurt içi hasılası olan Şanghay’da halk, alım gücüne karşın temel besin gereçlerine erişimde sorun yaşıyor.
Kentte 28 Mart’ta ilan edilen kapanmanın kademeli gevşetileceğinin açıklanmasına karşın sokağa çıkma yasağı, kentin büyük kısmında devam ediyor.
Kapanmada hiç bir market ya da günlük muhtaçlık gereci tedarik eden yerin açık olmaması, kent sakinlerini artık kızdırmış durumda. Ani gelen kapanma sonucuyla milyonlarca kişi konutlarında kâfi stoku bulunmadan meçhul bekleyiş ortasında. Lokal idare, muhtaçlıkları karşılayacağını söylese de kentin iki yakadan oluşan dev yapısı ve kalabalık nüfusu tedarik zincirlerinde aksamalara sebep oluyor.
Mahallî halktan AA’ya konuşanlar, aşikâr gün ya da saatlerde toplu test için dışarı çağrıldıklarını, sırayla test verip ikametlerine gönderildiklerini anlatıyor.
Meskenlerinden çağrılmadan çıkmaya korkan halk, “büyük beyazlar” dedikleri hazmat kıyafetli (koruyucu tulum) polislerce alıkonularak toplu karantina merkezlerine gdolayılmekten tasa ediyor.
Kapanma önlemlerinin uzaması, besin, ilaç ve muhtaçlık gereçlerinin tedarikinde, sıhhat ve bakım hizmetlerinin sağlanmasında badireler artıyor.
Bir kent sakini, kentte yalnızca kuryeler aracılığıyla temel besine eriştiklerini ve kuryelerin fahiş fiyatlar talep ettiğini anlattı. Yalnızca büyük besin toptancıların açık olduğu kentte, çevrim içi sipariş metoduyla eser alınabiliyor fakat kimi besin paketlerinden çıkan eserler, fiyat/performans olarak epey yetersiz ve fahiş bulunuyor.
Toplumsal medyaya yansıyan epey sayıda imaj ve paylaşım, kent sakinlerinin karantina önlemlerine yönelik ferdî ve toplu reaksiyonlarına tanıklık ediyor. Bu reaksiyonlardan kimileri Çin’in “dijital Çin seddini” aşarak hem ülke içi hem milletlerarası toplumsal medyada süratle yayılıyor.
Apartmanları karantina merkezine dönüştürülen vatandaşların yansısı
Çin’de dün Şanghay’ın Pudong Bölgesi’nde apartmanlarının karantina merkezine dönüştürülmesini protesto eden vatandaşlara polisin müdahalesine ait imgeler toplumsal medyaya yansıdı.
İmgelerde, Cangciang Memleketler arası apartman kompleksinde yaşayan vatandaşlar ile hazmat tulumlu polisler içinde arbede yaşandığı gözlendi.
Etraftakiler tarafınca paylaşılan epeyce sayıda görüntü ve fotoğrafta, polislerin dağıtmaya çalıştığı vatandaşları tartakladığı, yerlerde sürükleyerek gözaltına aldığı görüldü. Görüntülerden birinde ise çaresiz bir vatandaşın, polis pürüzünün önünde diz çökerek ağladığı kayda geçti.
Olaya ilişkin imajlardan birinde, bir minibüsün ortasında gözaltına alınan bayana, polis memurunun, “Bu düzensizliğin niçini polis değil milletlerarası durum. Şayet sorun çıkarırsanız ülkemizin, Çin’in hiç umudu kalmayacak. ABD ile savaşmak üzereyiz, anlamıyor musunuz, niye bu biçimde davranıyorsunuz?” dediği duyuldu.
Toplumsal medyada imajları yayıp yansılarını bildirileriyle gösteren insanların, internetteki otomatik sansürden kaçınmak için olaya ilişkin fotoğrafların ve görüntülerin kapak fotoğraflarına kırmızı çizgiler ekleyerek paylaşmaları dikkati çekti.
Karantina korkusu
Çinli sıhhat yetkilileri, Kovid-19 testi olumlu çıkan herkesi, hastalık belirtisi olmasa da merkezi karantinaya alıyor.
Şanghay’da 3 günde bir yapılan toplu testlerde müspet çıkanlar, kongre merkezi, stant salonu ve apartman komplekslerinin ortak alanlarında kurulan, prefabrik bölmelerle ayrılmış tecrit bölmelerinde tutuluyor.
Toplumsal medyada, merkezlerin ve tecrit hücrelerinin derbeder halini gösteren paylaşımlar niçiniyle kent sakinleri hastalıktan epey karantinaya alınma korkusu yaşıyor.
Hayvan kıskacıyla zapt edilen adam
Karantinada olmayanlar da sokağa çıkma yasakları niçiniyle temel gereksinimlerini karşılamakta zorlanıyor.
Toplumsal medyada besin bulamadığı için karantina bölgelerini terk etmeye çalışan, sıhhat ve güvenlik nazaranvlileriyle tartışan, küçük çaplı toplu protestolarda bulunanların imgelerine de sık rastlanıyor. Bu olaylardan birinde, yiyecek bulmak için karantina bölgesini terk etmeye çalışan bir adamın bakılırsavlilerce başıboş hayvanları yakalamak için kullanılan kıskaçlı sopalarla zapt edilmesi reaksiyonla karşılandı.
Toplumsal medyadaki bir diğer görüntüde da Songciang ilçesinin Cuitin bölgesinde bir apartman kompleksinin önündeki vatandaşların, “ihtiyaçlarımızı verin” diye slogan attığı görüldü.
Çokça paylaşılan bir başka görüntüde, sokakta telefonla konuşurken öfkeyle bağıran bir kişi, süpermarketlerde yiyecek kalmadığını, anne ve babasının Şuhui ilçesinde 2 aydır karantinada olduğunu, bakıma muhtaç babaannesinin tek başına kaldığını belirterek “İnsanları vefata sürüklüyorsunuz.” kelamlarıyla yansısını gösterdi.
Hasta olduğu anlaşılan yaşlı babasını mahallî hükümetin mahalle ünitesinin önüne yatıran bir kişi de paylaştığı görüntüde, hastayı ambulansla götürmeyi denediklerini lakin hiç bir hastanenin kabul etmediğini lisana getirerek “İnsanlık nerede?” diye yakındı.
Ebeveynlerinden ayrılan çocuklar
Sıhhat yetkililerinin, Kovid-19 testi olumlu çıkan küçük çocukların ebeveynlerinden başka karantinaya alınmasını öngoren uygulaması da kent sakinlerinin yansısına yol açıyor.
11 yaşından küçük çocukların hastalık belirtisi göstermese de hastanede nezaret altında tutulmasını önbakılırsan düzenleme, toplumda rahatsızlık uyandırdı. O denli ki; ABD Dışişleri Bakanlığı, Şanghay Başkonsolosluğundaki acil misyonu olmayan tüm çalışana aileleriyle kenti terk etme talimatı verdiğinde, “keyfi biçimde uygulanan mahallî salgınla gayret önlemleri niçiniyle” ailelerin çocuklarından ayrılabileceğine dikkati çekmişti.
Ebeveynlerinin eşlik etmediği bir küme çocuğun, hastanede birebir çocuk karyolasına konulduğunu gösteren manzaralar de tenkitlere sebep oldu.
İsmini vermek istemeyen Çin vatandaşı Tong, uygulamanın yanlış olduğunu vurguladı. 6 yaşında kız babası Tong, çocukların alındığını haberlerden duyduklarını belirterek “Çocukları ebeveynlerinden ayırmak kusurluydu, bunu daha sonradan anladılar. Çocuklar, özel ilgiliye en gereksinim duydukları vakitte ebeveynlerinden ayrılmamalı.” sözlerini kullandı.
Tong, yetkililerin, reaksiyonlar üzerine uygulamayı değiştirmeye karar verdiğini artık ebeveynlerin karantinadaki çocuklarına eşlik etmesine müsaade vereceğini kaydetti.
“Salgınla çabada Çin’in şartları farklı”
Tüm aksiliklere rağmen merkezi hükümetin salgınla uğraş idaresi, hayli sayıda kişi tarafınca da destekleniyor.
Tong ve eşi Şia, dünyada epey sayıda ülkenin salgınla uğraş önlemlerini sonlandırması ve virüsle yaşama halini kabul etmesine ait, Çin’in nüfusunun büyüklüğü ve sıhhat sisteminin imkanları bakımından farkı şartlara tabi olduğu, bu yüzden bu biçimde bir stratejiyi benimsemesinin akılcı olmayabileceğini söz etti.
Çin’in nüfus büyüklüğünün büyük ölçekli bir yayılma durumunda epey sayıda can kaybına yol açacağının altını çizen Tong, “ABD’de Kovid-19 salgını niçiniyle şu ana dek 1 milyondan fazla kişi hayatını kaybetti. Çin’in nüfusu ABD’nin neredeyse 5 katı. Bu, virüsün 5 milyon kişinin ömrüne mal olabileceği manasına geliyor.” dedi.
Çin’in tıbbi imkanlarının gelişmiş bir ülke kadar ileri olmadığına, büyük kentler haricinde nitelikli hastanelerin bulunmadığına işaret eden Şia da “Kapanma önlemleri; ömrümü, işimi etkiliyor olabilir lakin şayet yaşlı beşerler hayatlarını kaybetmeye başlarsa buna tahammül edemem. ötürüsıyla hükümetin stratejisini destekliyorum.” diye konuştu.
Omicron, “sıfır vaka” stratejisi için sınamaya dönüştü
Bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının ortaya çıkardığı tablo, Çin’in Kovid-19’a karşı “sıfır vaka” stratejisi için sınamaya dönüştü.
Öbür ülkeler, Kovid-19’a karşı salgın muhafaza önlemlerini büyük ölçüde kaldırıp olağanlaşmaya giderken Çin’in gayret stratejisini vakit ortasında nasıl uyarlayacağı, belirsizliğini koruyor.
Devlet Lideri Şi Cinping, evvelki gün Haynan Adası’na yaptığı yurt seyahatindeki açıklamasında, “salgın tedbire ve denetim önlemlerinin gevşetilemeyeceği” bildirisini verdi.
KAYNAK: AA