Socarın sahibi kim ?

Leila

Global Mod
Global Mod
Socar’ın Sahibi Kim? Benzin İstasyonunda Aşk, Strateji ve Küresel Sermaye Hikâyesi

Bir gün arabaya yakıt alırken pompacıya “Abi bu Socar’ın sahibi kim?” diye sordum. Adam beni süzerken sanki ‘dünyayı kim yönetiyor’ diye sormuşum gibi bir bakış attı. “Kardeşim” dedi, “onu ben bilsem şu anda burada olmazdım.” İşte o anda anladım: Socar sadece bir enerji şirketi değil, aynı zamanda insanların ekonomik kaderleri, stratejileri ve küçük sohbetleriyle iç içe geçmiş bir gizemdi.

Küresel Bir Dev: SOCAR’ın Gerçek Sahibi Kimdir?

Ciddiyetle başlayalım: SOCAR, yani State Oil Company of Azerbaijan Republic, Azerbaycan devletine ait bir enerji devi. Yani sahibi bir kişi değil, bir ülke: Azerbaycan. 1992’de kurulan şirket, petrol ve doğalgazın sadece ekonomik değil, stratejik bir güç olduğunun canlı kanıtı. “Devletin malı deniz, yemeyen domuz” diyen halk deyiminden çok uzak bir vizyonla, SOCAR dünyada ciddi bir oyuncu haline geldi.

Türkiye’deki Socar yatırımları ise SOCAR Türkiye Enerji A.Ş. üzerinden yürütülüyor. Bu yapı, 2008 yılında PETKİM’in özelleştirilmesiyle Türkiye’ye güçlü bir giriş yaptı. Bugün İzmir Aliağa’daki rafinerilerden, TANAP projesine kadar uzanan bir devasa enerji ağına sahip. Yani pompadan aldığınız benzinin arkasında aslında Bakü’nün, Ankara’nın ve küresel sermayenin ortak bir hikâyesi var.

Erkekler “Bu Şirketi Nasıl Yönetiriz?” Derken, Kadınlar “Bu Şirket İnsanlara Ne Katıyor?” Diye Soruyor

Forumda her konuda olduğu gibi burada da fikir ayrılıkları eksik olmuyor. Enerji politikası konuşulurken erkeklerin çoğu, “Stratejik hamle, kâr oranı, pazar payı” gibi kelimelerle cümle kurar. Kadınlar ise genelde “Yerel istihdam, çevre duyarlılığı, çalışan mutluluğu” tarafına odaklanır.

Ama burada klişeye düşmeyelim. Çünkü artık hem kadın yöneticiler strateji konuşuyor, hem erkek yatırımcılar sosyal sorumluluk raporlarına göz gezdiriyor.

Örneğin, SOCAR Türkiye’de üst düzey pozisyonlarda hem kadın mühendisler hem erkek stratejistler birlikte çalışıyor. Yani “empati” ile “verimlilik” aslında aynı masada kahve içiyor.

Ve belki de tam bu yüzden SOCAR’ın büyüme modeli ilginç: teknik zekâyla duygusal zeka arasında iyi bir denge kuruyor.

Enerjinin Kalbinde: Petrol, Doğalgaz ve Biraz da İnsan Hikayesi

Socar’ın hikayesi sadece boru hatları, enerji ihaleleri ya da yatırım tablolarıyla sınırlı değil. Her yatırımın ardında insanların hikayeleri var. Aliağa’daki mühendis Elif, sabah vardiyasına giderken çocuğunu öpüp bırakıyor; Bakü’deki finans uzmanı Rahim, ekran başında petrol varil fiyatlarını izliyor; İstanbul’da pazarlama departmanında çalışan bir ekip, Socar’ın “marka algısını” yönetiyor.

Yani o dev enerji zincirinde, aslında birbirinden farklı karakterlerin hikayesi akıyor. Socar’ın “sahibi” Azerbaycan devleti ama ruhunu verenler bu insanların enerjisi.

Forumda Klasik Bir Tartışma: “Devlet Şirketi mi, Yoksa Global Marka mı?”

Bir kullanıcı “Abi devlet şirketleri hantaldır, bunlar nasıl büyüyor?” diye yazıyor. Diğeri hemen cevap veriyor: “SOCAR özel sektör disipliniyle çalışıyor.”

Gerçekten de öyle. Şirket, devlet desteğini arkasına alırken yönetim tarzında özel sektörün çevikliğini kullanıyor. Yani bir nevi “Doğu disiplini + Batı verimliliği” sentezi.

Bu model, küresel enerji piyasasında fark yaratıyor. Azerbaycan’ın ekonomik gücünü uluslararası sahneye taşıyor. Aynı zamanda Türkiye gibi ülkelerle enerji ortaklığı kurarak, sadece ekonomik değil politik bağları da güçlendiriyor.

Biraz Mizah, Biraz Gerçek: “Pompadaki Politika”

Bir gün forumda biri şöyle yazmıştı:

> “Kardeşim ben benzin alırken jeopolitik düşünmüyorum, litresi ne kadar ona bakıyorum.”

Haklı. Ama ne var ki o litre fiyatını belirleyen unsurların çoğu politik. Socar, Rusya, İran, ABD, Suudi Arabistan... Hepsi enerji satranç tahtasında hamle yapıyor.

Bu yüzden her depo dolumu aslında küçük bir dünya ekonomisi özeti gibi. Sen sadece benzin alıyorsun ama aslında küresel bir stratejinin parçasısın.

Kadınlar, Erkekler ve Enerji Masası: Farklı Yollar, Ortak Hedef

Forumun kadın üyelerinden biri şöyle yazmıştı:

> “Enerji sektöründe kadınlar az değil, görünürlükleri az.”

Bu cümle Socar’ın da dikkat ettiği bir konu. Kadın mühendisler, yöneticiler, analistler artık enerji sektörünün merkezinde. Erkekler hâlâ strateji konuşuyor, kadınlar hâlâ empatiyle bakıyor belki, ama ikisi birlikte olunca gerçek güç ortaya çıkıyor. Çünkü enerji sadece petrol değil; aynı zamanda fikir enerjisi, işbirliği enerjisi.

Socar’ın Sahibi Kim? Belki de Soru Yanlış

Gerçek şu ki, Socar’ın sahibi Azerbaycan devleti olsa da, bu hikâyenin asıl sahipleri çalışanları, iş ortakları, müşterileri ve hatta pompacıdan soru soran meraklılar.

Bir markayı “büyük” yapan şey, kasasındaki dolar değil, etrafında oluşturduğu güven, istikrar ve vizyon.

Yani belki de doğru soru “Socar kime ait?” değil; “Socar neyi temsil ediyor?” olmalı.

Cevap mı? Dayanıklılığı, stratejik düşünmeyi, kültürel köprüleri ve biraz da günlük mizahı.

Son Söz: Depoyu Doldur, Düşünceyi Boşalt

Bir dahaki sefere Socar tabelasını gördüğünüzde sadece “kaç lira olmuş bu benzin” demeyin.

Belki de şunu sorun: “Bu şirket, bu dünya, bu enerji zinciri nereye gidiyor?”

Çünkü enerji sadece arabayı değil, düşünceyi de harekete geçirir.

Ve belki de Socar’ın asıl gücü, bu soruları sordurabilmesindedir.