Tevrat A Göre Insan Nasıl Yaratıldı ?

Baris

New member
Tevrat’a Göre İnsan Nasıl Yaratıldı?

Tevrat, Yahudi inançlarının temel taşlarından biri olarak, insanın yaratılışına dair detaylı bir anlatım sunmaktadır. İnsanlığın kökeni, özellikle Tevrat’ın ilk bölümü olan Yaratılış kitabında geniş bir şekilde ele alınmıştır. Bu yazıda, Tevrat’a göre insanın yaratılış süreci ve bu süreçle ilgili önemli detaylar incelenecektir.

Tevrat’ta Yaratılışın Başlangıcı

Tevrat’a göre insanın yaratılışı, Tanrı’nın evreni yaratmasının ardından gelir. Yaratılış kitabının ilk bölümünde, Tanrı altı günde dünyayı yaratır. İlk gün ışığı yaratılır, ikinci gün gökyüzü ve denizler birbirinden ayrılır, üçüncü gün kara ve denizler ayrılır ve bitkiler yaratılır. Dördüncü gün gökyüzündeki ışıklar (güneş, ay ve yıldızlar), beşinci gün denizlerdeki balıklar ve gökyüzündeki kuşlar yaratılır. Altıncı gün ise kara hayvanları yaratılır ve son olarak insan yaratılır. Yaratılış kitabının 1. bölümünün 26. ayetinde Tanrı, insanı yaratma kararı alır: “İnsanı kendi suretimize, kendi benzeyişimize göre yaratalım.” Bu ifade, insanın yaratılışının Tanrı’nın benzerliğine dayanarak şekillendiğini vurgular.

İnsan Neden Yaratıldı?

Tevrat’a göre insan, Tanrı tarafından özellikle yaratılmış bir varlık olarak öne çıkar. Tanrı, dünyayı ve evreni yaratırken her şeyin bir amaca hizmet etmesi gerektiğini düşünmüştür. İnsan, Tanrı’nın bu büyük yaratılış planının bir parçası olarak yaratılmıştır. Ancak insanın yaratılmasındaki en önemli faktörlerden biri, Tanrı’nın kendi benzerliğinde bir varlık yaratma arzusudur. Yaratılış kitabının 1. bölümünde insanın Tanrı'nın suretinde yaratılması, insanın üstün bir varlık olarak yaratıldığına dair bir ifade olarak kabul edilir.

Tevrat’a Göre İlk İnsan: Adem

Tevrat’a göre, ilk insan Adem'dir. Adem’in yaratılışı, Yaratılış kitabının 2. bölümünde anlatılmaktadır. Tanrı, topraktan Adem’in bedenini şekillendirir ve ona yaşam nefesini üfleyerek canlı bir varlık haline getirir. Bu süreç, insanın Tanrı tarafından doğrudan yaratıldığını gösterir. Adem’in yaratılması, yalnızca fiziksel bir oluşum değil, aynı zamanda bir ruhsal boyut içerir. Tanrı, Adem’e yaşam nefesini üflerken ona ruhsal bir özellik de vermiştir. Adem, diğer canlılardan farklı olarak, Tanrı’nın kendi suretine benzer şekilde bir bilince, ruha ve iradeye sahiptir.

Adem’in Yaratılması ve Cennet Bahçesi

Adem, yaratıldıktan sonra Tanrı ona cennet bahçesini (Eden Bahçesi) verir. Bu bahçede bol miktarda ağaç bulunur, bunlar arasında Adem’e yasaklanan tek ağaç, “iyi ile kötü bilme ağacı”dır. Tanrı, Adem’e bu ağacın meyvesini yememesini emreder. Bu emir, insanın özgür iradesiyle yapılacak bir seçim olduğu için oldukça önemlidir. Adem’in yalnız olduğu ve tanrısal iradenin dışına çıkma potansiyeline sahip olduğu gerçeği, insanın yaratılışındaki özgürlüğü ve sorumluluğu gösterir.

Tevrat’a Göre İkinci İnsan: Havva

Adem yalnız başına yaratıldığında, Tanrı onun yalnız olduğunu görüp ona bir eş yaratmaya karar verir. Yaratılış kitabı 2. bölümünün 21-22. ayetlerinde Tanrı, Adem’in kaburgasından bir parçayı alarak Havva’yı yaratır. Havva, Adem’in eşidir ve insan soyunun devam etmesi için gerekli olan ilk kadın olarak ortaya çıkar. Havva’nın yaratılışı, erkek ve kadın arasındaki dengeyi ve eşitliği simgeler. Tevrat’ta, ilk insan çiftinin yaradılışı, insanın toplum olarak varlık bulması için temel oluşturur.

İnsanın Özgür İradesi ve Tanrı’ya İsyanı

Tevrat’a göre insan, Tanrı tarafından özgür iradeye sahip bir varlık olarak yaratılmıştır. Bu özgür irade, insanın doğruyu ve yanlışı ayırt etme kapasitesine sahip olmasını sağlar. Adem ve Havva, cennet bahçesinde Tanrı'nın emirlerine uymakla yükümlüydüler, ancak Tanrı onlara aynı zamanda yasaklanan meyveyi yeme hakkı da tanımıştır. İblis’in (şeytan) Havva’yı kandırarak yasaklanmış meyveyi yemesine ve sonrasında Adem’e de yedirmesine yol açması, insanın özgür iradesiyle verdiği bir karardır. Bu eylem, insanın Tanrı’ya karşı ilk isyanıdır ve böylece ilk günah işlenmiş olur. Bu olay, insanın özgür iradesinin ve bu iradenin sorumluluğunun altını çizen önemli bir öğreti olarak kabul edilir.

Sonuç: İnsanlık Tarihinin Başlangıcı ve Tevrat’ın Anlayışı

Tevrat’a göre insanın yaratılışı, sadece fiziksel bir olay değil, aynı zamanda manevi bir anlam taşır. İnsan, Tanrı’nın suretinde yaratılmış, özgür iradeye sahip bir varlık olarak dünyaya gelir. Ancak insan, bu özgürlüğünü kötüye kullanarak Tanrı’ya karşı gelmiş ve ilk günahı işlemiştir. Bu, insanlık tarihinin başlangıcıdır. Yaratılış kitabı, insanın Tanrı ile olan ilişkisini, sorumluluklarını ve özgürlüğünü anlamamıza yardımcı olan derin bir anlatı sunar. İnsan, Tanrı’nın planının bir parçası olarak varlığını sürdürmekte ve bu yaratılış süreci, insanın evrendeki yerini anlamasında temel bir rol oynamaktadır.

Tevrat’ın insan yaratılışına dair öğretileri, hem Yahudi hem de Hristiyan inançları için oldukça önemlidir. Bu öğretiler, insanın hem Tanrı ile hem de diğer insanlar ile olan ilişkisini şekillendirirken, aynı zamanda bireyin özgürlüğü, sorumluluğu ve ahlaki seçimlerinin anlamını da ortaya koyar.