Türkiye’de yaz turizminin en sık tercih edilen yerlerinden biri olan Muğla, hem yerli hem yabancı turistleri büyülemeyi başarıyor. Muğla eşsiz plajları, denizi, tarihî kentleri, şelaleleri ve ulusal parklarıyla tüm dünyayı cezbediyor. Bu yazımızda bahsedeceğimiz Muğla’nın güzelliğiyse Saklıkent Kanyonu ve Saklıkent Ulusal Parkı olacak. Yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan bu yer âdeta cennetten bir köşeyi andırıyor. Büyük bir alana yayılan bu ulusal parkta aradığınızdan fazlasını bulacaksınız. Gelin, bir çoban tarafınca keşfedilen Saklıkent Ulusal Parkı’nı daha yakından inceleyelim!
gorenlerin hayran kaldığı Saklıkent Ulusal Parkı Muğla ve Antalya sonları içinde yer alıyor!
Yaz turizmi denince ülkemizde birinci akla gelen yerlerden biri olan Muğla, bu hoş ulusal parkımıza mesken sahipliği yapıyor. Muğla’nın Seydikemer ilçesi sonlarında kalan Saklıkent Ulusal Parkı, turizm cennetimiz Fethiye’ye yalnızca 45 kilometrelik uzaklıkta. İki turistik kent içinde kalan ulusal park, biroldukça yere de yakın pozisyonda bulunuyor. Saklıkent Ulusal Parkı’ndan Patara 30 kilometre, Ölüdeniz 50 kilometre ve Kaş 65 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Günümüzde bir turizm yerine dönüşen Saklıkent Ulusal Parkı, 1988 yılında bir çoban tarafınca keşfedilmiş!
1988 yılında hayvanlarını otlatmaya çıkan Ekrem isimli bir çoban, farkında olmadan bu gizli cenneti bulmuş. bu biçimdea kadar bihaber olunan Saklıkent, Çoban Ekrem tarafınca keşfedildi. Büyük bir keşfe imza atan Çoban Ekrem, burayı 49 yıllığına Orman Bakanlığı’ndan kiralamış ve bir alabalık çiftliği kurmuş.
Saklıkent’in ün kazanmasına TRT’de oynatılan bir tanıtım sineması sebep olmuş!
Keşfedildiği birinci senelerda yalnızca civardaki köylülerin ziyaret ettiği Saklıkent Kanyonu, 90’lı senelerda TRT’de yayınlanan bir tanıtım sinemasıyla büyük bir şöhrete kavuşmuş. O günden beri de yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Giderek ünlenen Saklıkent 1996 yılında Ulusal Park ilan edildi!
Saklıkent giderek ününe ün katarken 1995 yılında Dışişleri Bakanı Erdal İnönü’nün Saklıkent’i ziyaret etmesi burayı daha da odak noktası haline getirdi. Bu ziyaretin 1 yıl daha sonrasında Saklıkent, ulusal park ilan edildi. Saklıkent’in ulusal park ilan edilmesinden 2 yıl daha sonra Çoban Ekrem’in kontratı feshedildi. Ülkemizin bu güzide noktasının idaresini ise 2014 yılından beri Seydikemer Belediyesi sürdürüyor.
Bu bölgeyi bu kadar özel ve farklı kılan şey içerisinde kanyon olması!
Saklıkent Kanyonu olarak da isimlendirilen bu bölgede yaklaşık 18 kilometre boyunca uzanan bir kanyon bulunuyor. Bölgedeki kanyonun yüksekliği 600 metreye kadar ulaşabiliyor. Kanyon kimi yerlerde 2 metreye kadar daralıyor. Kanyonda yürüyüş yaparken attığınız adımlara dikkat etmelisiniz. Yer yer yer kayganlaşabiliyor.
Saklıkent Ulusal Parkı’na giriş fiyatlı
Her ulusal parkta olduğu üzere burada da giriş fiyatlı. Yetişkin ve öğrenci olmak üzere iki opsiyon sunuluyor. Burayı özel otomobilleriyle ziyaret edeceklere de otoparkın fiyatlı olduğu haberini verelim. Maalesef müzelerde ve kimi doğal alanlarda geçerli olan müze kart burada geçerli değil.
Saklıkent Ulusal Parkı’na yolunuz düşerse burada bir günü dolu dolu geçireceğinizden emin olun!
Yapabileceğiniz biroldukça aktivite Saklıkent’te sizleri bekliyor. Hiç sıkılmayacağınız bu tabiat şaheserine sabah erken saatlerde gelip doyasıya vakit geçirmenizi tavsiye ediyoruz. Saklıkent’te kanyon boyunca yürüyebilir, ırmağa girebilir, rafting yapabilir, otantik yer sofralarında bir şeyler yiyebilir ve yöre halkının el emeği mamüllerinden satın alabilirsiniz. Ayrıyeten Karaçay ve Eşen Çayı’nın kesiştiği noktada çamur banyosu dahi yapabilirsiniz. Ek olarak önlemli bir biçimde kanyonda yürüyüş yapmak isterseniz burada sizlere baret ve ayakkabı kiralama imkânı sunuluyor. Saklıkent Ulusal Parkı’nda bir gün sizlere kâfi gelmediyse yahut bu hoşluğa doyamadıysanız burada konaklayabileceğiniz ağaç konutlar mevcut!
Saklıkent Ulusal Parkı’ndan kelam ediyorken etrafındaki hoşluklardan bahsetmezsek olmaz!
Daha evvel Saklıkent’in pozisyonundan ve civardaki turistik yerlere olan uzaklığından bahsetmiştik. Şimdiyse Saklıkent’e hayli daha yakın olan birkaç yerden bahsedeceğiz. Bunlardan biri ulusal parka pek yakın bir pozisyonda bulunan Gizlikent Şelalesi. Bir başkasıysa Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Tlos Antik Kenti.
gorenlerin hayran kaldığı Saklıkent Ulusal Parkı Muğla ve Antalya sonları içinde yer alıyor!
Yaz turizmi denince ülkemizde birinci akla gelen yerlerden biri olan Muğla, bu hoş ulusal parkımıza mesken sahipliği yapıyor. Muğla’nın Seydikemer ilçesi sonlarında kalan Saklıkent Ulusal Parkı, turizm cennetimiz Fethiye’ye yalnızca 45 kilometrelik uzaklıkta. İki turistik kent içinde kalan ulusal park, biroldukça yere de yakın pozisyonda bulunuyor. Saklıkent Ulusal Parkı’ndan Patara 30 kilometre, Ölüdeniz 50 kilometre ve Kaş 65 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
Günümüzde bir turizm yerine dönüşen Saklıkent Ulusal Parkı, 1988 yılında bir çoban tarafınca keşfedilmiş!
1988 yılında hayvanlarını otlatmaya çıkan Ekrem isimli bir çoban, farkında olmadan bu gizli cenneti bulmuş. bu biçimdea kadar bihaber olunan Saklıkent, Çoban Ekrem tarafınca keşfedildi. Büyük bir keşfe imza atan Çoban Ekrem, burayı 49 yıllığına Orman Bakanlığı’ndan kiralamış ve bir alabalık çiftliği kurmuş.
Saklıkent’in ün kazanmasına TRT’de oynatılan bir tanıtım sineması sebep olmuş!
Keşfedildiği birinci senelerda yalnızca civardaki köylülerin ziyaret ettiği Saklıkent Kanyonu, 90’lı senelerda TRT’de yayınlanan bir tanıtım sinemasıyla büyük bir şöhrete kavuşmuş. O günden beri de yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor.
Giderek ünlenen Saklıkent 1996 yılında Ulusal Park ilan edildi!
Saklıkent giderek ününe ün katarken 1995 yılında Dışişleri Bakanı Erdal İnönü’nün Saklıkent’i ziyaret etmesi burayı daha da odak noktası haline getirdi. Bu ziyaretin 1 yıl daha sonrasında Saklıkent, ulusal park ilan edildi. Saklıkent’in ulusal park ilan edilmesinden 2 yıl daha sonra Çoban Ekrem’in kontratı feshedildi. Ülkemizin bu güzide noktasının idaresini ise 2014 yılından beri Seydikemer Belediyesi sürdürüyor.
Bu bölgeyi bu kadar özel ve farklı kılan şey içerisinde kanyon olması!
Saklıkent Kanyonu olarak da isimlendirilen bu bölgede yaklaşık 18 kilometre boyunca uzanan bir kanyon bulunuyor. Bölgedeki kanyonun yüksekliği 600 metreye kadar ulaşabiliyor. Kanyon kimi yerlerde 2 metreye kadar daralıyor. Kanyonda yürüyüş yaparken attığınız adımlara dikkat etmelisiniz. Yer yer yer kayganlaşabiliyor.
Saklıkent Ulusal Parkı’na giriş fiyatlı
Her ulusal parkta olduğu üzere burada da giriş fiyatlı. Yetişkin ve öğrenci olmak üzere iki opsiyon sunuluyor. Burayı özel otomobilleriyle ziyaret edeceklere de otoparkın fiyatlı olduğu haberini verelim. Maalesef müzelerde ve kimi doğal alanlarda geçerli olan müze kart burada geçerli değil.
Saklıkent Ulusal Parkı’na yolunuz düşerse burada bir günü dolu dolu geçireceğinizden emin olun!
Yapabileceğiniz biroldukça aktivite Saklıkent’te sizleri bekliyor. Hiç sıkılmayacağınız bu tabiat şaheserine sabah erken saatlerde gelip doyasıya vakit geçirmenizi tavsiye ediyoruz. Saklıkent’te kanyon boyunca yürüyebilir, ırmağa girebilir, rafting yapabilir, otantik yer sofralarında bir şeyler yiyebilir ve yöre halkının el emeği mamüllerinden satın alabilirsiniz. Ayrıyeten Karaçay ve Eşen Çayı’nın kesiştiği noktada çamur banyosu dahi yapabilirsiniz. Ek olarak önlemli bir biçimde kanyonda yürüyüş yapmak isterseniz burada sizlere baret ve ayakkabı kiralama imkânı sunuluyor. Saklıkent Ulusal Parkı’nda bir gün sizlere kâfi gelmediyse yahut bu hoşluğa doyamadıysanız burada konaklayabileceğiniz ağaç konutlar mevcut!
Saklıkent Ulusal Parkı’ndan kelam ediyorken etrafındaki hoşluklardan bahsetmezsek olmaz!
Daha evvel Saklıkent’in pozisyonundan ve civardaki turistik yerlere olan uzaklığından bahsetmiştik. Şimdiyse Saklıkent’e hayli daha yakın olan birkaç yerden bahsedeceğiz. Bunlardan biri ulusal parka pek yakın bir pozisyonda bulunan Gizlikent Şelalesi. Bir başkasıysa Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Tlos Antik Kenti.