Bilim insanları NASA’nın Kepler uzay teleskopu tarafınca toplanan eski dataları bir daha incelediğinde Jüpiter’in kayıp ikizini keşfetti.
Jüpiter ile şimdi tıpkı kütleye sahip ötegezegene K2-2016-BLG-0005Lb ismi verildi.
Monthly Notices of the Royal Astronomical Society isimli hakemli bilimsel mecmuada yayımlanmak üzere kabul edilen araştırmada, bariz bir biçimde Jüpiter özelliklerini yansıtan ötegezegenin keşfi ayrıntılandırıldı.
Dünya’dan 17 bin ışık yılı uzaktaki gezegenin yıldızına uzaklığı da Jüpiter’in Güneş’e karşı pozisyonuna uyuyor.
Keşif, NASA’nın ‘gezegen avcısı’ diye nitelenen, onlarca ötegezegenin keşfine katkı sağlayan Kepler’in 2016’da topladığı datalara dayanıyor.
2009’da fırlatılan uzay teleskobu, 2018’de ıskartaya çıkarılana kadar en az 2 bin 700 ötegezegeni tespit etmeyi başarmıştı.
Fakat yeni araştırmayla Kepler’in dataları birinci sefer bir öte gezegenin mikro mercekleme formülüyle keşfedilmesine önayak oldu.
Mikro mercekleme tekniği, araştırılan gök cisminin müşahede aracı ve uzaktaki yıldız içinde hizalandığı durumda fonksiyonlu oluyor. Zira bu sırada kütle çekim kuvveti, yıldızın ışığını kısa müddetliğine artırıyor ve olağanda hiç ışık yaymayan objenin gözlemlenmesine imkan tanıyor.
Nobel Ödüllü Fizikçi Albert Einstein’ın teorilerine dayanan bu prosedür, bir çeşit “kozmik büyüteç” olarak görülüyor.
Araştırmanın ortak muharriri Eamonn Kerins, gezegeni ‘şimdiye kadar rastgele bir teknikle bulunan, Jüpiter’in en yakın kuzenlerinden biri’ diye niteledi.
Jüpiter ile şimdi tıpkı kütleye sahip ötegezegene K2-2016-BLG-0005Lb ismi verildi.
Monthly Notices of the Royal Astronomical Society isimli hakemli bilimsel mecmuada yayımlanmak üzere kabul edilen araştırmada, bariz bir biçimde Jüpiter özelliklerini yansıtan ötegezegenin keşfi ayrıntılandırıldı.
Dünya’dan 17 bin ışık yılı uzaktaki gezegenin yıldızına uzaklığı da Jüpiter’in Güneş’e karşı pozisyonuna uyuyor.
Keşif, NASA’nın ‘gezegen avcısı’ diye nitelenen, onlarca ötegezegenin keşfine katkı sağlayan Kepler’in 2016’da topladığı datalara dayanıyor.
2009’da fırlatılan uzay teleskobu, 2018’de ıskartaya çıkarılana kadar en az 2 bin 700 ötegezegeni tespit etmeyi başarmıştı.
Fakat yeni araştırmayla Kepler’in dataları birinci sefer bir öte gezegenin mikro mercekleme formülüyle keşfedilmesine önayak oldu.
Mikro mercekleme tekniği, araştırılan gök cisminin müşahede aracı ve uzaktaki yıldız içinde hizalandığı durumda fonksiyonlu oluyor. Zira bu sırada kütle çekim kuvveti, yıldızın ışığını kısa müddetliğine artırıyor ve olağanda hiç ışık yaymayan objenin gözlemlenmesine imkan tanıyor.
Nobel Ödüllü Fizikçi Albert Einstein’ın teorilerine dayanan bu prosedür, bir çeşit “kozmik büyüteç” olarak görülüyor.
Araştırmanın ortak muharriri Eamonn Kerins, gezegeni ‘şimdiye kadar rastgele bir teknikle bulunan, Jüpiter’in en yakın kuzenlerinden biri’ diye niteledi.